Türk Hukukunda Boşanma


Hukuken boşanma, evlilik birliğinin yasal olarak sona erdirilmesidir. Boşanma, evlilik birliği sırasında eşlerin yasal haklarına ve son verir. Boşanma, genellikle çiftlerin evliliklerinin sona ermesine karar vermesi ve evlilik ilişkisini yasal olarak feshetmek için mahkemeye başvurmasıyla başlar. Türk hukukunda boşanma süreci, Medeni Kanun’da belirtilen şartlara uyulması ve yasal prosedürlerin takip edilmesi gereken bir süreçtir. Boşanma süreci, çiftlerin birbirleriyle anlaşarak veya mahkeme yoluyla gerçekleştirebilecekleri bir hukuki durumdur. Bu yazımızda boşanma davasında kadın konusunu ele alacağız.

Boşanma sürecinde, çiftler öncelikle boşanma dilekçesi hazırlarlar ve mahkemeye başvururlar. Dilekçede, boşanma nedeni, nafaka, mal paylaşımı, velayet gibi hususlar belirtilir. Mahkeme başvurusu sonrasında, mahkeme tarafların duruşmalara katılmasını talep edebilir. Ayrıca tarafların anlaşmazlıkları olduğu takdirde, tarafların avukatları aracılığıyla uzlaşma sağlanması amaçlanır. Eğer uzlaşma sağlanamazsa, mahkeme kararı ile sonuçlanan bir duruşma yapılır. Tabi ki de bu karmaşık hukuki süreçte İzmir ve çevresinde iseniz İzmir boşanma avukatı için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Boşanma Nedenleri


Türk hukukunda, boşanma nedenleri yasal olarak belirlenmiştir. Boşanma nedenleri, Türk Medeni Kanunu’nun 161. Maddesi ve devamında belirtilmiştir. Buna göre, boşanma nedenleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:

Zina
Hayata kast
Eşe kötü muamele
Terk
Akıl hastalığı
Cinsel yönelim
Evlilik birliğinin temelden sarsılması
Boşanma Davalarında Kadınların Karşılaştığı Zorluklar
Boşanma davalarında kadınlar birçok zorlukla karşılaşabilirler. Bu sebeple mevzuatımız  boşanmada kadın hakları konusunu özellikle korumuştur. Kadınların en çok karşılaştığı zorlukları sırlamak gerekirse:

Ekonomik Güçsüzlük: Çoğu zaman, kadınlar evlilik birliği sırasında çalışmayabilirler ve ev işleriyle veya çocukların bakımıyla ilgilenebilirler. Bu nedenle, boşanma sonrası finansal bağımsızlık sağlamak zor olabilir.
Çocukların Bakımı: Boşanma davalarında en büyük tartışma konularından biri, çocukların velayetidir. Çocukların bakımını üstlenmek, kadınlar için ek yük olabilir.
Toplumsal Baskı: Toplumumuzda hala kadınların boşanma davalarında erkeklere göre daha dezavantajlı bir konumda olduğu düşüncesi yaygındır. Bu nedenle, kadınlar aileleri veya çevresi tarafından baskı altına alınabilirler.

Kadınların Boşanma Davalarında Hakları


Türk Medeni Kanunu, boşanma davalarında kadınları korumak için birçok hüküm içermektedir. Bu hükümler şunlardır:

Mal Paylaşımı: kadınların boşanma davalarında, mal paylaşımı ve maddi tazminat talep etme hakları bulunmaktadır. Bu alanda mevzuatımızın ana kaynağı olan Türk Medeni Kanunu, boşanma sonrasında malların eşit şekilde paylaşılmasını öngörür. Bu kanuni düzenleme de kadınların boşanma sonrası ekonomik güçsüzlükten korunmasına yardımcı olur. Bu düzenlemeler ışığında evlilik süresince kazanılan malların adil bir şekilde paylaşılması sağlanmış olur. Bu sayede de kadınlar, evlilik süresince kazanılan malların ve diğer varlıkların adil bir şekilde paylaşılması için talepte bulunabilirler. Ayrıca, boşanma davası sırasında, kadınlar maddi tazminat talebinde de bulunabilirler. Maddi tazminat, evlilik sürecinde yaşanan zulüm, şiddet veya diğer nedenlerden dolayı kaybedilen geliri veya diğer kaynakları telafi etmek için alınabilir.
Nafaka: Boşanma sonrası, eşlerin birbirlerine nafaka ödeme yükümlülüğü bulunabilir. Nafaka, evlilik birliği sırasında ekonomik olarak güçsüz olan eşin korunmasını sağlar. Türk Medeni Kanunu, nafaka ödeme yükümlülüğünün kadın veya erkeğe eşit şekilde dağıtılması gerektiğini belirtir. Boşanma süreci sonrasında, kadınların ekonomik durumu olumsuz anlamda etkilenebilir ve nafaka da bu durumu telafi etmek için alınabilecek önemli bir adımdır. Ülkemizdeki hukuki düzenlemeler kadınların boşanma davası sırasında, eşlerinin ekonomik durumuna göre nafaka talep etmelerine izin verir. Ayrıca, nafaka miktarı, çocukların durumu, yaşam standartları da dikkate alınır.
Velayet: Boşanma davalarında çocukların velayetinin kimde kalacağına karar verilirken, çocuğun en iyi şekilde korunması ve gelişimi göz önünde bulundurulur. Kadınlar da eşleri gibi çocuklarının velayetini almak için başvuruda bulunabilir ve çocuğun velayetinin alınması konusunda erkeklere göre eksi bir durumda değillerdir.
Tedbir Kararları: Boşanma davalarında, kadınların korunması için tedbir kararları alınabilir. Bu kararlar daha çok kadınların güvenliği ve çocukların bakımı ile ilgilidir.
İşten Çıkarma Yasağı: Boşanma davası sırasında, kadınların işten çıkarılması yasaktır. Bu durum kadınların ekonomik güvencesinin korunmasına yardımcı olur.
Psikolojik Danışma: Boşanma süreci stresli ve zor bir süreç olabildiği için Türk Medeni Kanunu, boşanma sürecindeki kadınlara psikolojik danışma hizmetlerinin sunulması imkanını sağlar.