Boşanma süreci maddi ve manevi olarak yıpratıcı bir süreçtir. Bu süreçte boşanmaya sebep olan taraf eğer kusurlu ise maddi ve manevi tazminat ödemesine mahkemece karar verilir. Bu maddi ve manevi tazminatın belirlenmesinde mahkemece belli başlı şartlar göz önünde bulundurulur. Bu şartlar, ”tarafların tespit edilen ekonomik durumları, boşanmaya yol açan olaydaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatin dikkate alınması” hususlardır. Bu belirlenen miktar üzerinden TBK 50-51. maddeleri ve TMK 4. m Hakkaniyet İlkesinin göz ardı edilmemesi gerekmektedir. Bu durum YARGITAY, HGK, 2021/2-849 E. , 2022/167 K., 22.2.2022 T. kararı ile de ayrıntılı olarak vurgulanmıştır.
YARGITAY, HGK, 2021/2-849 E. , 2022/167 K., 22.2.2022 T.
”…Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu’nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ( TMK m. 174/1 ) ve manevi ( TMK m. 174/2 ) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır,…” gerekçesiyle karar bozulmuştur…”

Danışma Formu
Hizmetlerimiz hakkında bilgi almak ve sormak istedikleriniz için aşağıdaki formdan bizlere ulaşın *