MAL REJİMİ NEDİR?


Eşlerin evlilik birliği sürecinde edinmiş oldukları malvarlıklarına ilişkin hak ve yükümlülüklerle, evliliğin sona erme sürecindeki paylaşıma yönelik kurallar topluluğu olarak tanımlamak mümkündür.

EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA (YASAL MAL REJİMİ NEDİR)?


TMK Madde 202- Eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanması asıldır 01.01.2000 tarihinden sonra evlenmiş olan eşler, aksine karar kılmadığı sürece yasaca belirlenmiş olan yasal mal rejimine yani edinilmiş mallara katılmaya tabi olacaklardır. Mevcut rejimde mallar; edinilmiş mallar ve kişisel mallar olarak ikiye ayrılır.

EDİNİLMİŞ MALLAR


I. TMK Madde 219- Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek
elde ettiği malvarlığı değerleridir.
Bir eşin edinilmiş malları özellikle şunlardır:
1. Çalışmasının karşılığı olan edinimler,
2. Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım
amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,
3. Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,
4. Kişisel mallarının gelirleri,
5. Edinilmiş malların yerine geçen değerler
II. KİŞİSEL MALLAR
1. Kanuna göre
TMK Madde 220- Aşağıda sayılanlar, kanun gereğince kişisel maldır:
1. Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,
2. Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras
yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri,
3. Manevî tazminat alacakları,
4. Kişisel mallar yerine geçen değerler.

KİŞİSEL MALLARIN GELİRLERİNDEN DİĞER EŞ PAY ALAMAYABİLİR Mİ?


Kişisel mallardan elde edilen gelirler için TMK md. 221'de eşlerin istedikleri takdirde mal rejimi sözleşmesiyle beraber kişisel mallardan elde edilen gelirlerin edinilmiş mal rejimine dahil olamayacağına karar vermeleri mümkün kılınmıştır. Yani eşler aksi bir tutumda bulunmazlarsa kişisel mallardan edinilen gelirler, edinilmiş mallara dahil olacaktır.

EDİNİLMİŞ MALLARDA KATILMA ALACAĞI NEDİR VE NASIL TALEP EDİLİR?


Evlilik hayatının müşterekliği gereğince eşler birbirlerine destek olur ve katkıda bulunur. Katılma alacağı, edinilmiş mallar için gündeme gelmektedir. Mal rejiminin tasfiye edilmesi durumunda da edilmiş mallar paylaşılır. Yani evlilik öncesinde edinilmiş olan mallar bu tasfiyenin konusuna dahil olamaz. Katılma alacağının miktarını katılımın oranı belirlemektedir buradaki katılım maddi destek olabileceği gibi emekle de olabilmektedir. Katılma alacağı davası bir alacak davası olarak aile mahkemelerinde açılabilmektedir.
Yargıtay Kararı - 2. HD., E. 2007/1097 K. 2007/17749 T. 25.12.2007:
''Davacının ziynetleri satılmak suretiyle davaya konu aracın edinilmesine katkıda bulunduğu kanıtlanmıştır (TMK m. 227/1). Araç, evlilik birliği sırasında taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin (TMK m. 218-241) geçerli bulunduğu 05.07.2002 tarihinde edinilmiştir.
Mahkemece, araç ve ziynetlerin katkı tarihindeki değerleri belirlenip davacının katkı oranının tespiti, daha sonra aracın tasfiye tarihindeki değeri esas alınarak değer artış payının belirlenmesi gerekir.
Katılma alacağı isteğinde ise, edinilmiş mal her eşin mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir (TMK m. 219/1). Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait malvarlığı değerleri o eşin kişisel malıdır (TMK m. 220/2). Bu ilkeler doğrultusunda
tarafların varsa kişisel mallarının katılma alacağı hesabından düşülmesi, her eşin edinilmiş mallarından bu mallara ilişkin borçların çıkarılması suretiyle artık değerin (TMK m. 231) belirlenmesi ve artık değerin yarısı üzerinde diğer eşin hak sahibi olduğu düşünülmelidir (TMK m. 236).''

KATKI PAYI VE DEĞER ARTIŞ PAYI


Yargıtay 01.01.200 tarihi öncesi yapılan katkı ''katkı payı'' olarak değerlendirilmeliyken 01.01.2000 tarihi sonrasında yapılan katkılar ise ''değer artış payı'' olarak değerlendirmektedir. Eşlerden birinin, diğer eşin malvarlığına kendi malvarlığından karşılık almadan yaptığı desteğe, katkı
payı denir. Eşlerin bu talepte bulunabilmesi için tasfiye aşamasına geçilmiş olmalı yani mal rejimi sonlanmış olmalıdır. Değer artış payını örnek üzerinde şöyle açıklayabiliriz; eşlerden birine miras yoluyla kalmış ev üzerinde diğer eş tarafından yapılmış tadilat için yapılan masrafın oransal değeri tasfiye sırasında oran olarak karşılığı şeklinde istenebilecektir. TMK Madde 227 - Eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer
artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o malın tasfiye sırasındaki değerine göre hesaplanır; bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının başlangıçtaki değeri esas alınır. Böyle bir malın daha önce elden çıkarılmış olması hâlinde hâkim, diğer eşe ödenecek alacağı
hakkaniyete uygun olarak belirler. Eşler, yazılı bir anlaşmayla değer artışından pay almaktan vazgeçebilecekleri gibi, pay oranını da değiştirebilirler.
Sonuç olarak Türk Medeni Hukukumuzca kabul edilmiş 01.01.2000 tarihi sonrası geçerli olan yasal mal rejimi oldukça ayrıntılı ve irdelenmesi gereken bir konudur. Mal rejimine, tasfiyeye dair sorularınız varsa bir uzmandan tavsiye almanızın önemli olduğunu belirtmek isterim