Münevver Karabulut cinayetiyle ilgili çok sık gündeme gelen mezar açma kararı, Türk hukukunda hassas bir konudur ve belirli yasal şartların sağlanması gerekmektedir. Bu işlem, Cenaze Defin Ruhsatnamesi ile defnedilen bir cenazenin tekrar açılması anlamına gelir ve genellikle savcılık kararı ile gerçekleştirilir. Mezar açma işlemi için genel olarak iki ana neden bulunur:

Eğer ölüm sebebiyle ilgili bir şüphe varsa veya bir suçun aydınlatılması için gerekli görülüyorsa, savcılık tarafından mezar açılmasına karar verilebilir. Bu durumda, adli makamlar ölen kişinin mezarını yeniden açarak otopsi yapılmasına ve delillerin incelenmesine ihtiyaç duyabilir.

Ölüm nedeni belirsizse veya şüpheli bir durum söz konusuysa (örneğin cinayet şüphesi),

Mezarın açılması yeni deliller elde etmek için gerekliyse,

Ölümden sonra yeni bir suç iddiası ortaya çıkmışsa.

Bazı durumlarda, ölen kişinin yakınları belirli gerekçelerle mezarın açılmasını talep edebilir. Ancak bu, doğrudan yapılamaz ve yine yasal izin gerektirir. Bu tür talepler genellikle şu nedenlerle yapılır:

Yanlış mezarın açıldığına veya yanlış defin işlemi yapıldığına inanılıyorsa,

Aile bireylerinin isteğiyle başka bir mezarlığa nakil talep ediliyorsa.

Bu durumda, ilgili kişi veya kişiler mezarın açılması için öncelikle Savcılığa başvurmalı ve talep gerekçelerini sunmalıdır. Savcılık, talebi değerlendirip hukuka uygun bulursa mezarın açılmasına izin verebilir.

Mezar açma işlemi adli makamların denetimi altında yapılır.

Bir sağlık ekibi ve adli tıp uzmanları sürece katılır.

Kişilik hakları ve ölen kişinin manevi değeri göz önünde bulundurularak hassasiyetle yürütülür.

Sonuç olarak, mezar açma kararı ancak ciddi gerekçeler ve yasal prosedürler çerçevesinde alınabilir. Yasal yollarla yapılan başvuru ve süreçler sonucunda, mezarın açılmasına karar verildiğinde işlem gerçekleştirilir.