Suç ve Cezaların Kanuniliği İlkesi Nedir?
Ceza hukuku, daha önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi bir takım temel ilke ve hakları bünyesinde barındırır. Bu temel hak ve ilkeler 32 adet olup, hakim vicdani kanaate giden yolda ilgili kanun maddelerini değerlendirirken Temel Hak ve İlkeler çerçevesinde hareket ederek hüküm kurmalıdır. Bu temel hak ve ilkelerden biri olan “Suç ve Cezaların Kanuniliği İlkesi” bizim için olmaz olmaz bir ilkedir.
Anayasamızın 38. maddesi kapsamında güvence altına alınmış olan ilke ; “Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.” şeklinde tanımlanmıştır.
Suç ve Cezaların Kanuniliği İlkesi sadece Anayasal bir güvence değil aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 7. maddesi altında da sözleşemeye taraf devletlerce de güvence altına alınmış evrensel bir ilkedir. AİHS 7. madde de; ““1. Hiç kimse, işlendiği zaman ulusal veya uluslararası hukuka göre suç oluşturmayan bir eylem veya ihmalden dolayı suçlu bulunamaz. Aynı biçimde, suçun işlendiği sırada uygulanabilir olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.” şeklinde tanımlanmıştır.
Suç ve Cezaların Kanuniliği İlkesinin Amacı
Suç ve Cezaların Kanuniliği İlkesinin amacı, keyfiliğin önüne geçmektir. Bu ilke kapsamında korunan asıl amaçlar; ceza yargılamalarında keyfiliğin önüne geçmek, adil yargılanma ilkesini korumak ve hukuk devleti ilkesinin zarar görmemesi amaçlanmaktadır. Kanunlarda açıkça suç olmayan bir fiilin keyfi uygulamalarla aniden suç sayılarak başlayacak ceza yargılamalarının önüne geçmek istenmektedir.
Bu ilke kanun koyucuya açık bir şekilde neyin suç neyin suç olmadığını çizme ödevi yüklemektedir. Aksi taktirde düzenleyici işlemlerle kanun olmaksızın kişilerin cezalandırılmasının önüne geçilmek istenmektedir. Bu kısaca kişilere TCK ve TCK dışında yer alan suçların haricinde işlenene fiillerin suç olarak değerlendirilemeyeceğini ifade eder. Bu husus idari yaptırımlar açısından da geçerlidir.
Suçta ve Ceza kanunilik ilkesinin olmadığı keyifliğin olduğu bir hukuk düzeninde, öngörülebilir olmadan ve hukuki güvenlikten söz edilemez. Aynı şekilde idari yaptırıma konu olmayan bir fiil birden kabahate dönüştüğünde sonu gelmez bir silsile şeklinde hukuk sistemleri karmaşaya sürüklenir.
Anayasa Mahkemesinin 29/11/2012 tarihli ve E.2012/106, K.2012/190 sayılı Karar
“Öte yandan, Anayasa ve ceza hukukunun temel kuralları uyarınca, kişilere ceza verilebilmesi için hukuka aykırı eylemin kanunda belirtilmiş olması ve bu eylemin o kişi tarafından gerçekleştirilmiş olduğunun kanıtlanması gerekmektedir.”
Danışma Formu
Hizmetlerimiz hakkında bilgi almak ve sormak istedikleriniz için aşağıdaki formdan bizlere ulaşın *