Yargıtay kararları ışığında kontrol ve baskı da boşanma sebebi olarak kabul edilmektedir. Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesinde yer alan “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” ilkesi uyarınca, taraflardan birinin diğerine sürekli olarak baskı yapması, kontrol altında tutmaya çalışması ve bu durumun evliliği çekilmez hale getirmesi boşanma sebebi olarak değerlendirilmektedir.
Yargıtay, evlilikte taraflar arasında karşılıklı sevgi, saygı ve güvenin olması gerektiğine dikkat çeker. Eşlerden birinin diğerini sürekli olarak kontrol altında tutmaya çalışması, kararlarını kısıtlaması, sosyal ilişkilerini engellemesi veya kişisel özgürlüğünü kısıtlaması, evlilik birliğini sarsıcı davranışlar olarak değerlendirilir. Bu tür davranışlar, evlilikte karşılıklı güven ve huzurun ortadan kalkmasına neden olacağı için boşanma sebebi olarak kabul edilir.
Yargıtay’ın verdiği bazı kararlarla kontrol ve baskı içeren durumlar boşanma sebebi olarak şu şekilde ele alınmıştır:
1. Sosyal Hayatın Kısıtlanması: Eşlerden birinin diğerine sürekli olarak baskı yaparak onun sosyal hayatını kısıtlaması, arkadaş ilişkilerini veya aile bağlarını zayıflatmaya çalışması, Yargıtay tarafından boşanma sebebi olarak değerlendirilmiştir. Yargıtay kararlarında, bu tür davranışların bireyin kişisel haklarına saldırı olduğu ve evliliğin sürdürülemez hale geldiği vurgulanmaktadır.
2. Kıskançlık ve Takip: Aşırı kıskançlık nedeniyle bir eşin diğerini sürekli olarak takip etmesi, telefon görüşmelerini kontrol etmesi, her hareketini denetlemeye çalışması gibi durumlar Yargıtay tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına dair delil olarak kabul edilmektedir. Bu tür davranışlar, özellikle psikolojik baskı ve güvensizlik yarattığı için boşanma gerekçesi olarak değerlendirilir.
3. Kişisel Özgürlüğün Kısıtlanması: Eşin çalışmasına, eğitim almasına ya da kişisel gelişimine izin vermeme gibi davranışlar da Yargıtay tarafından kontrol ve baskı olarak değerlendirilmiş ve boşanma sebebi olarak kabul edilmiştir. Kişisel özgürlüğü sınırlayıcı bu tür eylemler, bireyin evlilik içinde kendini değersiz ve mutsuz hissetmesine yol açar.
Yargıtay Kararları Işığında Değerlendirme: Yargıtay, kararlarında özellikle eşler arasındaki ilişkilerin özgürlük ve saygı temelinde olması gerektiğini vurgular. Sürekli kontrol altında tutulmak ya da baskı görmek, kişinin hem psikolojik sağlığını hem de evlilik ilişkisini olumsuz etkiler. Bu nedenle, baskı ve kontrol edici davranışların sürekliliği, mahkemeler tarafından evliliği sürdürülemez hale getiren nedenler arasında sayılır ve boşanma sebebi olarak kabul edilir.
Sonuç olarak, Yargıtay kararları doğrultusunda kontrol ve baskı, evlilik birliğini temelinden sarsan ve taraflar için çekilmez hale getiren bir durum olduğunda, boşanma sebebi olarak kabul edilmektedir. Bu tür davalarda delil olarak tanık ifadeleri, yazılı belgeler ya da iletişim kayıtları gibi unsurlar kullanılarak, mahkemeler evlilik birliğinin sürdürülemez olduğu sonucuna varabilir.